Yanlış hatırlamıyorsam 2016 yılında Kanada Başbakanı Justin Trudeau’yi ve 2 sevimli pandayı televizyonda gördüğümde, bir gün yolum düşerse uğrayacağım demiştim. Toronto Zoo’ya
2012 yılında yapılan anlaşmayla 2013 yılında Calgary Hayvanat bahçesi tarafından 10 yıllığına Er Shun ve Da Mao Toronto Hayvanat bahçesine veriliyor. 2013 yılında Er Shun ikiz yavruları doğuyor. 5 yıl Toronto’da kaldıktan sonra Mart 2018’de tekrar Calgary Hayvanat bahçesine 2022’de geri almak koşuluyla gönderiliyor.
Ben 2017 Temmuz’unda Kanada’ya gidince bu sevimli yavruları görme şansına sahip oldum.
Fedex türü genişletmek için her yeni doğan bebek pandayı Çin’e götürüyormuş. Şu an tüm hayvanat bahçelerindeki pandalar Çin’den ödünç alınıyormuş.
Maalesef küçük ayıgiller familyasından olan bu sevimli yaratıklar en az rastlanan , en ilginç hayvan türlerinden biri. Sadece Çin ve Tibet ormanlarında yaşıyor ve yine maalesef nesilleri tükenmek üzere. Çiftleşme dönemlerinin çok kısa olması, en fazla 2 yavru doğurabilmeleri, şayet doğada iseler anne pandanın birini yaşatmak için diğerinden vazgeçmek zorunda kalması bunun başlıca sebebi.
İlk dev panda 1869 yılında Fransız zoolog Pere David tarafından bulunmuş. 1936 yılında ise ilk defa canlı bir panda hayvanat bahçesine konmuş. Bu tarihten sonrada doğada sadece 14 panda yakalanabilmiş. Bunun nedeni de, Sık ormanlarla kaplı, ulaşılması zor yerlerde yaşamaları ve iyi kamufle olmaları.
Çin dev pandaları korumak için bir takım çalışmalar yürütüyor. Dünya Doğayı Koruma Vakfınında (World Wife Fund For Nature-WWF) bu konuda bir çok çalışması var. Çalışmalarından biride evlat edindirme. Nesli tükenmekte olan bir canlıyı evlat edinebiliyor ve onun yaşamasına bağışlarınızla destek olabiliyorsunuz.
Toronto Zoo’da ikiz pandaların isimleri halk tarafından oylanarak seçilmiş birinin ismi Jia Panpan (Kanada’nın Umudu) ve diğerininki de Jia Yueyue (Kanada’nın Neşesi) anlamına geliyormuş.
Beklerken pandalarla ilgili bir sürü bilgi veriliyor. Yavruların büyüme süreçleri gösteriliyor
- Beni en çok şaşırtan ilk aylarında çok çirkin olmaları. Öyle çirkinler ki; hani “evlat olsa sevilmez” cinsinden. Her şeyin küçüğü sevimlidir. Genellemesini alt üst eden türden.
- Fakat bu çirkin yavrulara sahip olmak ve büyütmek o kadar kolay değil. Anne pandanın hamile kalması çok zor. Yılın sadece 3 günü doğurganlar. Baba panda anne pandanın kalbini kazanır ve çifleşirlerse 120 ile 160 gün arasında yavruları dünyaya geliyor. Sadece 100-150 gr. Ağırlığında oluyorlar. Koca gövdeyle bu kadar küçük bebeğe bakmakta oldukça zorlaşıyor. Birkaç hafta gözleri açılmayan yavruların kulakları çok iyi işitiyor. Bu süreçte anne yavrularını insan gibi kollarında sallayarak, sabırla emziriyor. Bu nedenle de hayvanlar aleminde yavrularına karşı en sevecen hayvan pandalarmış.
- Pandaların pofuduk pofuduk siyahlı beyazlı şapşal görüntülerinin nedeni sadece bize karşı sevimli görünme çabaları değil tabi ki. Bu görüntü aynı zamanda onların doğal ortamlarında korunmalarını sağlıyor.

Ayıgiller familyasından olan bu sevimli yaratıklar. Kış uykusuna yattıklarında tehlike teşkil eden diğer hayvanlardan saklanmalarını sağlayan baş ve karın bölgeleri beyaz kar renginde ve yine yaz aylarında bambuların bölgesinde pineklerken kamufle olmalarını sağlayan kol ve bacak bölgeleri siyah renk olduğu için rahatlıkla gelecek tehlikelerden korunuyorlar.
- Şu an doğada sadece 2.000 adet panda kalmış.
- Tembeller bunun en önemli sebebi yiyecek tercihleri. Bambudan fazla enerji alamamaları ve bambunun sindirimi çok vakit aldığı için sürekli uyuyorlar. Doğada av konumundalar, avcı konumunda olup diğer hayvanlarla rekabete girmedikleri için. Bambu bulup, İyi kamufle olabildikleri sürece güvendeler. Bu sebeplerden ötürü oldukça sakin bir ırk. Kimseye sataşmak, posta koymak gibi bir dertleri yok.
- Pandalar sanılanın aksine etoburlar. İyide biz hep onları ellerinde bambuyla görüyoruz diyorsanız. Bambu yemelerinin nedeni, tat alma duyularının olmaması. Et onlar için yumuşak ve yavan geliyor. Bu nedenle bir pandanın günlük yiyeceğinin %99’unu bambu oluşturuyor. Bu sebeple de Pandalara “Bambu Ayısı” deniyor.
- Toronto Hayvanat Bahçesi’de dahil olmak üzere tüm pandalar Çin’den ödünç alınıyor.
- Bebek pandalarda; filler ve koalalar gibi, annelerinin kakalarını yiyorlar. Bu bebek mamasını yetiştirme çabası mı? yoksa 75-180 kilo ağırlığında olmalarına rağmen bağırsak boylarının çok kısa olması nedeniyle mi bilinmez. Pandalar günde tam 40 kez kaka yapabiliyor
- Bakıcıları yavru pandaları ürkütmemek için panda kostümü giyiyorlarmış.
- Yetişkin bir pandanın günlük besinini alabilmesi için ortalama 36 kilo bambu yemesi gerekiyormuş. Birileri tarafından bakılıyorlarsa ihtiyaçları olan bambu temin ediyor zaten. Doğada ise hayatlarının %55’ini bambu arayarak, toplayarak ve yiyerek geçiriyorlarmış.
- Öyle minnoş göründüklerine bakmayın. Etobur hayvanlar arasında en güçlü dişleri sahipler. Çin’de ormanda karşınıza çıktı diyelim. Sakın sıkıştırıp sevebileceğinizi düşünmeyin, saldırganlaşabiliyorlar.
- Pandaların doğada ortalama 20 yıl ömürleri var. Birileri tarafından ihtiyaçları karşılandığında ömürleri de uzuyordur muhtemelen.
Pandalar pofidik pofidik öyle şapşikler ki, içinize içinize çekeceğiniz cinsten hayvanlar. Şöyle bir düşününce hem kocamanlar, hem vahşi bir türe ait, hem de sizi korkutmuyor. Hal böyle olunca zor oluyor onları orada bırakıp dönmek.
Instagram : derayla_ortak_rota
Facebook : Deray Nur Keskin
Youtube : Deray’la Ortak Rota