Royal Ontario Müzesi Toronto’da bulunan sanat, dünya kültürü ve doğa tarihi müzesidir. Kuzey Amerika’daki en büyük müzelerden biri olan ROM. Sanat Müzesi alanında da Montreal Museum of Fine Arts’tan sonra 2. Büyük müzedir.
ROM 4 katlı ve oldukça görkemli. Müzeyi detaylı gezmek isteyenlerin 4-5 saati gözden çıkartması gerekiyor. Benim öyle bir şansım olmadığı için 1.5 saatte koşar adımlarla, görevlilerin kapatıyoruz anonsuna kadar gezebildim.
Müze Bloor Caddesi’nde, Toronto Üniversitesi ve Queen’s parkın kuzeyinde kalıyor. Yine toplu taşıma araçlarıyla ya da aracınızla rahatlıkla ulaşabileceğiniz bir yerde. ROM müze istasyonu 2008 yılından bu yana kurumun koleksiyonuna benzemek üzere dekora ediliyor. Gitmişken 5 dakikanızı ayırın derim.
ROM tarihi çok eski olmamasına rağmen oldukça büyük. Hal böyle olunca Ontorio hükümeti müzeyi doldurmak için çözümü eser ithal etmekte bulmuş. Dünyanın her yerinden gelen arkeolojik koleksiyonlara ev sahipliği yapan müzede, her eser için interaktif görsel sunum hazırlamak zorunda kalmışlar.
Müzenin Cretaceous dinazorları kolleksiyonu dünyaca ünlü. Özellikle Britanya Kolombiyası Burgess Shale’dan gelen Kambriyen fosillerinin toplanması müzeyi baya zenginleştirmiş. Dünya standartlarında mineral, değerli taş, kaya ve meteorit kolleksiyonu açısından da oldukça zengin.
Müzede Türkiye’den de el yazması bir kuran, iznik çinileri, Kütahya porselenleri ve Anadolu’da getirilen bazı tarihi eserleri görebilirsiniz.
ROM 1912 kurulmuş, 1914’te halka açılmış. Hem doğal dünyayı hem de insanlığın kültürel geçmişini keşfedeceğiniz bir ortam yaratmışlar. Müzeyi her yıl bir milyondan fazla insan ziyaret ediyormuş.
Geçmişine bakıldığında ROM’un, varlığını Toronto Üniversitesi’nde akademisyen olan Charles Trick Currelly ve onun sınıf arkadaşının Torontonyalı babası olan Sir Edmund Walker’ın (işadamı ve bankacı) vizyonuna borçlu olduğu anlaşılıyor. Currelly ve Walker ilgi alanlarını ve çabalarını birleştirerek özellikle New York’un kültürel kurumlarından, galeri ve müzelerinden etkilenerek, Toronto’nun da benzer kalibre ve prestijde bir kamu kurumunun eklenmesinden fayda sağlayacağı sonucuna varıyorlar.
Bu iki adam kafa kafaya verip, bilgi, çevre ve paralarını birleştiriyorlar ve üniversiteden de ciddi destek alarak hedeflerine ulaşıyorlar. 1955 yılında arkeoloji, jeoloji, mineraloji, paleontoloji ve zoolojiye dallarında 5 ayrı müze açıyorlar.
Müze 1968 yılına kadar Ontorio Hükümetinin bağımsız Crow ajansı olarak Toronto Üniversitesi’nin doğrudan kontrolü ve yönetimi altında kalıyor. 1968’yılından sonra bu 5 müze birleşerek tek müze haline geliyor. Günümüzde ROM dünyanın en geniş araştırma alanı olan “araştırma ve koruma” faaliyetleri ile Kanada’nın en büyük saha araştırma kurumu oluyor.
Her ne kadar ROM şu an Ontorio Hükümeti’nin yönetiminde bir şirket olarak faaliyetine devam etse de, Toronto Üniversite’sinden hala ciddi destek alıyor.
ROM şu anda 6 milyondan fazla nesneyi barındırıyormuş. Batı sanatı, kültürü, biyolojik çeşitlilik, yer bilimleri, paleobiyoloji, Doğu Tarihi ve Dünya Kültürleri bölümleri, yakın Doğu ve Asya uygarlıkları ve diğer disiplinlerle ilgili kolleksiyonları içermekteymiş.
Bana göre ROM’a ayrı bir güzellik katan ve gecede ışıklandırılan “Kristal” (Michael Lee-Chin Crystal) fon ilk yapıldığında çok ciddi tartışmalara neden olmuş. Mimar Daniel Libeskind tarafından ROM’un mücevher ve mineral koleksiyonundan ilham alınarak 2 Haziran 2007’de başlanan ve 2014 yılında tamamlanan, modern keskin cam kanatlar, aynı zamanda ROM’un Bloore Caddesine (Kuzeye) açılan kapısı. Bir çok eleştirmen tarafından kabul görürken, bir çokları tarafından da “dünyanın en çirkin on binasından biri” olarak acımasızca eleştirilmiş.
Bence bu kadar hakareti haketmemiş. Neo-Romanesk bir binayla, 5 adet prizmatik yapıdan oluşan Dekonstrüktiviz yöntemiyle, kristal bir parçayı eklenti yapmak. Oldukça kışkırtıcı ve cesurca. ROM’u modernleştirmiş, farklılaştırmış.
Resimlere bakarak kararı siz verin.
Burayı gezdiğim gün benim için en yorucu günlerden biriydi. City Pass alıp 2 günde gezerim dediğim yerleri 1 gününü Hamilton’a ayırınca son güne ROM, Sanat Galerisi, CN Tower ve Akvaryum kaldı. Sabah önce şehir merkezine biraz ters olan hayvanat bahçesine gittim. Oradan da ROM’a geldim. Sanat galerisine zaman ayıramadığım için gezemedim. Akşam üstü CN Tower’ı gecede akvaryumu gezdim. Gece 1’de akvaryumdan çıktığımda artık yürüyemiyordum. Ama her şeye rağmen yeni yerler görmek, yeni şeyler keşfetmek çok güzel.
Giriş ücreti 25 CAD, City Pass alırsanız ROM dışında Ripley’s Akvaryum, Toronto Zoo, CN Tower, Casa Lomayı ve Ontorio Science Centre’yi 80 CAD’a gezebilirsiniz.
Adres: 100 Quern’s Park Toronto
Instagram : derayla_ortak_rota
Facebook : Deray Nur Keskin
Youtube : Deray’la Ortak Rota